Boşanma Çocuğa Zarar Verir mi?

Yazar

Prof. Dr. Sebla Gökçe

 

Doğru Ebeveynlik ve Süreç Yönetim Stratejileri

Anne babanın ayrılması, boşanması çocuklar için kayıptır ve her kayıpta olduğu gibi çocuğun yapısına ve boşanmanın niteliğine yas aşamaları vardır. Elbette çocuk üzülecek, belki öfkelenecek, kabullenmekte zorluk yaşayacak, sonrasında da durumun nasıl yönetildiğine göre uyum gösterecektir.

Boşanmak çocuğa zarar verir mi? Nasıl etkiler ve nasıl yönetilmelidir?

Ayrılığın somut gerçeğinden çok ebeveynlerin birbirine olumsuz, yıkıcı duygu aktarımı ve durumu yönetememeleri çocuklara çokça zarar vermektedir.

Boşanmış ama duygusal açıdan ayrılamayan ve duygu aktarımı çocuklar üzerinden devam eden yetişkinler çocuklarına bilerek ya da bilmeyerek oldukça zarar vermektedirler. Örneğin, her fırsatta ayrıldığı eşine, çocuğunun annesine, babasına öfkesini dile getirmekte çekinmeyen: “Zaten baban bize hiç para vermiyor, seninle ilgilenmiyor, şöyle hayatımı mahvetti, böyle yaptı” gibi ya da “Annen ilgisiz, sizinle ilgilenmek yerine sürekli geziyor, evliyken de şöyle, böyle yapardı” vs. gibi çocuğa direkt yolla söyleyen ya da pasif agresif tutumlarla gönderme yaparak öfkesini dile getiren ebeveynleri sıklıkla görmekteyiz ve bu durum ebeveynleri ayrılmış çocuklar için bitmeyen travmatik bir süreç olarak yaşanmaktadır. Çocukların bu durumdan gördükleri zarar hayatları boyunca telafi edilemez boyutlarda olabilmektedir.

Ebeveynlerin boşanma sürecindeki olumsuz duygu aktarımı çocuklara nasıl zarar verir?

"Annenle, babanla güzel günlerimiz oldu, iyi ki sizi yaptık amabeklediğimiz gibi devam etmedi, birbirimize iyi eş olamamış ya da iyi eş olmayı sürdürememiş olabiliriz ancak iyi anne baba olmak için elimizden geleni yapacağız" söyleminde ayrı ebeveynler olmak zor elbette ama denenmelidir, aralarda hata yapılsa bile hata kabul edilip telafi edilmeye çalışılmalıdır.

Anne babalığın sağlıklı bir şekilde devamı için işbirliği yaparken geçmişi geride bırakıp, kendi duygularından sıyrılıp çocuklarının zarar görmemesine odaklanılmalıdır. Çocuğun içselleştirdiği anne babasına yöneltilen her olumsuz ifade ve duygunun çocuk tarafından kendisine yönelik algılanacağını hesap ederek davranmak en zararsız ayrılık ve ayrılık sonrası doğru ebeveynlik olacaktır.

Anne baba arasında çok kötü olaylar yaşanmış olabilir, çocuk bunları başka bir yerden duyup sorduğunda, elbette çocuğa yalan söylenmemeli ancak gereksiz bilgi vermekten kaçınarak sorularına yine duygu ve yorum katmadan “Evet, duyduğun şey doğru; baban ya da annen hata yaptı, babanın ya da annenin hayatına bir başkası girdi, ama bu olaylar geçmişte kaldı” gibi çocuğun güven duyacağı şekilde net cevaplar vermek, yalan söylememek ancak gereksiz ayrıntıdan kaçınmak çocuk için daha zararsız olacaktır.

Çocuklar yetişkinlerin arkadaşı, dert ortağı, destekçisi olmamalıdırlar, ebeveynlerin değil çocukların ihtiyaçlarına göre hareket edilmelidir. Çocukların ihtiyaç duydukları, onlara arkadaşlık yapan, her sorununu, her düşüncesini, duygusunu çocuğu ile paylaşan, çocuğunun ilgisine, sevgisine ihtiyaç duyan, çocuk gibi davranan ebeveynler değil; çocuklarının ihtiyaçlarını gören ve gözeten, yetişkin gibi kendi sorunlarını gerekirse profesyonellerden ya da başka yetişkinlerden yardım alarak çözebilen ve duygularını yanlış kararlara, davranışlara dökmek yerine taşıyabilen, düzenleyebilen ebeveynlerdir.

Paylaş