Ergenlikte Cinsel Deneyimler: Aileler İçin Rehber

Yazar

Prof. Dr. Sebla Gökçe

 

Ergenlik döneminde cinselliğin nasıl yaşandığı ya da yaşanması gerektiği konusu aileler için yoğun kaygı sebebi olabilir. Ebeveynlerin bir kısmı bu konuda daha özgürlükçü ya da rahat, bir kısmı ise çocuğunun cinsel yaşantısıyla ile ilgili kontrolü sıkı tutmak istemektedir. Ergenlikte biyolojik değişimlerin başlaması, hormonların değişimi, benlik algısının gelişmesi süreciyle birey kendi bedenine, cinselliğini merak etmeye ve odaklanmaya başlar. Süreçte toplum, aile ve olası bilgi kaynaklarının rolü çok büyüktür.

 

Ergenlik döneminde cinsellik nasıl yaşanmalı?

Bazı ergen çok hevesli ve önden gitmek arzusundadır. Bazı ergen ise daha geriden gelebilir. Büyümeye, bedenini keşfetmeye, cinselliğe direnebilir. Cinselliği sırf pornografi üzerinden öğrenmek performans kaygısını arttırabilir, beklentiyi çok yükseltebilir, yanlış öğrenmeler ilerideki deneyimlerde cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma davranışını olumsuz etkileyebilir. Sonuçta pornografi büyük abartılar, hatta bazen suç boyutunda davranışlar içermektedir. Oyuncuların bedensel özellikleri abartılıdır, cinsel performansları abartılıdır, sonsuz bir istek ve beceriye hâkimdirler. Pornografi konusunda da yapılması gereken yine paylaşımlara girmeden, pornografinin abartılı olduğu, her izlenen fantezinin herkese göre olmadığı konusunda bir fikir belirtmek olabilir.

 

Pornografi, ergenlerin cinsellik algısını nasıl etkiler?

Çalışmalarda çok az ergen cinsellik ile ilgili eğitim aldığını ya da cinsel bilgilenme kitabı incelediğini ifade ediyor. Ergenler cinselliği ya çok iyi bildiklerini sanıyor, ya yanlış kaynaklardan öğreniyor ya da onlardan birkaç yaş büyük yaş ergen grubu tarafından eksik, abartılı ya da yanlış bilgilendiriliyor. Bu konuda ebeveynlerin çok ayrıntıya girmeden bilgilendirme yapması ve çocuklarının doğru kaynaklara erişebildiğinden emin olmaları önerilmektedir. Kütüphanesinde bir kitap bırakmak, aile içinde çocuğunuzdan daha büyük birinin onunla ne bildiği, kendi cinselliği ve deneyimleri ile ilgili ne düşündüğü ve sınırlarının ne olduğu konusunda konuşması doğru olacaktır.

Çok ayrıntıya girmeden anne babaların da çocukları ile cinsellik konusunda konuşabilmeleri ve hangi sınırların onları güvende hissettireceğine dair çocuklarının zihninde bir çerçeve oluşturmaları uygundur. Cinsellik konuşulmadığında öpüşme, dokunma ve cinsel birleşme çocuk için aynı anlama gelebilir, çocuk belli bir sınıra kadar ailesinin bu konuya normal baktığını bilmelidir, kendini belli aşamaya kadar kontrol edebilmesi bu şekilde daha olasıdır. Aksi takdirde mevzu sınır aşmak ya da aşmamaksa her aşama aynıdır.

Günümüzde kadın cinsiyetinde de, erkek cinsiyetinde de azımsanamayacak ölçüde cinsel deneyimi olmayanın dışlandığı, küçümsendiği, onların tabiri ile “ezik” dendiğini ve ergenlerin bu durumdan çokça etkilendiği, baskı hissettiğini, kendi aile kültürü içinde çatışma yaşadığı ve yanlış yönlendiğini de sıklıkla görmekteyiz.

 

Ergenler arasındaki cinsel deneyim baskısı, bireyleri nasıl etkiler?

Üzerinde durulması gereken bir diğer konu da erken cinsel deneyimdir. Çalışmalar, erken cinsel deneyimlerinin bireyleri kaygıya, cinselliğe değer vermemeye, cinsellikte şiddetin olağanlığına ve cinselliği bir güç mücadelesi olarak görmeye yönlendirdiğini söylüyor ve bunu klinikte de oldukça sık görmekteyiz. Daha kendi bedenini tanımayan, sınırlarını korumayı bilmeyen, hayır diyemeyen çocukların, ergenlerin erken cinsel deneyimler yaşayıp ortasında ya da sonrasında, zorlanmaya maruz kalıp kalmadığından emin olmadan, baskı altında mı karar verdiğini yoksa bilinçli olarak mı istediğini bilmediği için pişmanlık ve partnerine öfke duyduğunu da sıklıkla görebiliyoruz.

Cinsellik çok hassas ve özen, önem gerektiren bir konudur. Çocuğunuzla yakın temasta olmak, erişilebilir olmak, bir zorlukla karşılaşınca danışabileceği birilerinin olması çok önemlidir. Yetişkinlerin bile bu konularda problemleri olabilir. İşte tam da bu nedenle ebeveynlerin cinsellikle ilgili bilgili olması ve çocukları toplumsal yanlış algılardan ve yarı öğrenmelerden koruması gerekiyor. Cinsel gelişim sürecinde ebeveyne düşen ne çok sert ve bastırıcı; ne de çok gevşek ve hoşgörülü olmaktır. Ergen bireyin tüm duygularını ifade etmesine ve işitmesine olanak sağlanmalıdır. Bu konunun çocuğunuzla aranızda, birbirinizin kişisel sınırlarına özen göstermek şartıyla konuşulabilir olması, onun bu süreci zararsız ve sağlıklı bir şekilde geçirmesinin ön koşuludur. Onun cinselliğinin sınırlarıyla ilgili beklentiniz elbette kendi kültürel yapınız ve içinde yaşadığı toplumu da gözeterek şekillendirilmeli ve net bir şekilde ona aktarılmalıdır.

Cinsiyet ayırımı olmadan mevzunun diğer tarafında da olabilme ihtimalinin de bulunduğunu akılda tutmamızda fayda vardır. Özellikle dürtü kontrol problemi olan ergenlerin ilişkinin herhangi bir aşamasında farkında olarak ya da olmayarak zorlayıcı, baskıcı olabildiğini ya da algılanabildiğini sıklıkla görmekteyiz. Cinsellik yaşı öne çekildikçe ayrıca kimlik oluşumunda, dürtü denetimi, duygu regülasyon becerisinde problemlerin varlığında, çift taraflı (istismar etme ihtimali olan taraf ve istismara uğrama ihtimali olan taraf) muhakeme becerisi, beden, kimlik sınırlarının farkındalığı yeterli olgunlukta olmayabileceğinden arada kalınan, iki taraf için de net olmayan durumlarla karşılaşma olasılığımız artmaktadır.

Son dönemlerde medya, çeşitli platformlarda istismar konusunun çokça işlenmesi, görünürlüğünün artması ile birlikte ergenlerin bu konuya daha fazla kafa yorması yine her iki taraf (istismar etme ihtimali olan ve istismar edilme ihtimali olan) için de hem koruyucu hem de arada kalınan durumların ihtimalini artırmaktadır. Karşılıklı isteğin varlığı ile başlayan, ya da başladığı kabul edilen durumların işlerin ters gitmesi, duyguların değişmesi, kimliklerin değişmesi sonrasında adli durumlara döndüğünü ve yine her iki tarafın da sıklıkla hasar gördüğünü de biliyoruz.

Ergenlerin çokça merak ettikleri, hevesli oldukları ancak bir o kadar da onlara zarar verebilen deneyimler yaşayabildikleri bu dönemi hasarsız atlatabilmeleri ve gelecekte de sağlıklı bir cinsel hayatlarının olabilmesi için yine onlarla yakın ilişkide ve iletişim halinde olabilmek, doğru bilgilenmelerini sağlayabilmek gerekmektedir.

Paylaş